DİJVAR ARDİL
 
EKSILEN HER YANIMA ADINI VERDIM
HİÇ KİMSE KENDİNİ PAHALI ZANNETMESİN HERKEZİN İNDİRİM GÜNÜNÜ BİLİRİM...  
  ANA SAYFA
  MESAJ
  GİRİŞ
  İMKANSIZIMSIN
  KARIŞIK AŞK VS MASAL VE HİKAYELER
  HEM DAMAR HEM İSYAN
  AŞK BURADA
  YAŞANMIŞ AŞK HİKAYELERİ
  FENERBAHÇE RESİMLERİ ( A -- Z )
  DAMAR SÖZLER
  Foto Galeri
  SÜPER ŞİİRLER
  İSYAN SÖZLERİ
  Ziyaretçi defteri
  ATA SÖZLERI VE FIKRALAR
  GÜNAYDIN MESAJLARI
  KOMIK RESIMLER
  ANKET
  YURDUM İNSANI TATİLDE
  MODIFIYELI ARABALAR
  MAKYAJSIZ ÜNLÜLER
  NURSEL ERGİN
  GÜZELLER GALERİSİ
  15+ TÜRK ÜNLÜLER
  AMATÖR KENDİNİ ÇEKEN KIZLAR
  SARHOŞ KIZLAR ÇILDIRMIŞ
  üstsüz pozlar başına iş açtı (Sofya Rudneva)
  TÜRK PORN YILDIZLARI
  PLAYBOY YILDIZLARI TOP 11
  MİNİ ETEK KAZALARI
  SARIŞINMI ESMERMİ
  ETEK ALTI
  AYNAYA BAKMAYI SEVEN KIZLAR
  BU KIZLAR ŞAŞIRMIŞ
  ASUMAN KRAUSE & AYSUN KAYACI
  ERKEKLER NELERDEN HOŞLANIR ,NELERDEN HOŞLANMAZ
  EN İYİ GİYİNEN ERKEKLER
  ERKEKLER BU KIZLARDAN HANGİSİNİ SEÇER
  CİNSELLİK TAVSİYELERİ
  İYİ ÖPÜŞMENİN 18 KURALI
  NASIL KIZ TAVLANIR
  NASIL ERKEK TAVLANIR
  KADINLAR NELERDEN HOŞLANMAZ
  ALLAHTAN KADINIM DEDİRTEN 100 NEDEN
  ALLAHTAN ERKEĞİM DEDİRTEN 100 NEDEN
  KADINLAR NE İSTER
  ERKEKLER NE İSTER
  ERKEKLERİN KADINLAR HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ
  KADINLARIN ERKEKLER HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ
  ERKEKLER HAKKINDA BİLİNMEYEN ÇOK SORULAN SORULAR
  CİNSELLİKTE KADINLAR & ERKEKLER
SEN BENIM EKSILEN YANIMSIN
ATA SÖZLERI VE FIKRALAR

♥ Abanın kadri, yağmurda bilinir.

  ♥ Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.

  ♥ Abdalın arkadaşlığı yol görününcüye kadardır.

  ♥ Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz.

  ♥ Aca dokuz yorgan örtmüşler,yine uyuyamamış.

  ♥ Acele giden ecele gider.

  ♥ Acele ise, şeytan karışır.

  ♥ Acele yürüyen yolda kalır.

  ♥ Acemi katır kapı önünde yük indirir.

  ♥ Acı acıyı bastırır,su sancıyı.

  ♥ Acı patlıcanı kırağı çalmaz.

  ♥ Acıkan doymam,susayan kanmam sanır.

  ♥ Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.

  ♥ Aç ayı oynamaz.

  ♥ Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.

  ♥ Aç koynunda azık durmaz.

  ♥ Aç köpek fırın yıkar.

  ♥ Aç kurt insana saldırır.

  ♥ Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür.

  ♥ Aç tokun halinden bilmez.

  ♥ Açık yaraya kurt düşmez.

  ♥ Açın imanı olmaz.

  ♥ Açın karnı doyar gözü doymaz.

  ♥ Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.

  ♥ Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur.

  ♥ Adamak kolay,ödemek güçtür.

  ♥ Adamakla mal tükenmez.

  ♥ Adamın iyisi iş başında belli olur.

  ♥ Adı çkmış doksana, hiç inmez seksene.

  ♥ Ağaca balta vurmuşlar "sapı bedenimde"demiş.

  ♥ Ağaca çıkan keçinin doğurduğu oğlak dala bakarmış.

  ♥ Ağaca dayanma çürür,insana dayanma ölür.

  ♥ Ağacı kurt, insanı dert bitirir.

  ♥ Ağaç ne kadar meyve verirse ,dalı o kadar yere eğilir.

  ♥ Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez.

  ♥ Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer.

  ♥ Ağaç yaş iken eğilir.

  ♥ Ağaçlı köyü su basmaz.

♥ Ağaçtan maşa, aptaldan (çingenden) paşa olmaz.

  ♥ Ağır kazan geç kaynar.

  ♥ Ağır otur, batman götür.

  ♥ Ağır taş batman döver.

  ♥ Ağız yemeyince yüz utanmaz.

  ♥ Ağlama ölü için, ağla deli için.

  ♥ Ağlamayan çocuğa meme vermezler.

  ♥ Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.

  ♥ Ağlayak da gözden mi olak?

  ♥ Ağlayanın malı, gülene hayır etmez.

  ♥ Ağrısız baş mezarda gerek.

  ♥ Ağustos ayında beyni kaynayanın, zemheride (Zahmarıda) kazanı kaynar.

  ♥ Ağzı açık ayran delisi.

  ♥ Ahmak misafir, ev sahibini ağırlar.

  ♥ Ak akçe kara gün içindir.

  ♥ Ak koyunun kara kuzusu da olur.

  ♥ Akan su yosun tutmaz.

  ♥ Akan su, pis tutmaz.

  ♥ Akçe bulsam, çıkı yok.

  ♥ Akıl akıldan üstündür.

  ♥ Akıl yaşta değil baştadır.

  ♥ Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal.

  ♥ Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu evermiş, torunu olmuş.

  ♥ Akıllı evladın var, neylersin mali, akılsız evladın var neylersin mali?

  ♥ Akılsız basın cezasını ayaklar çeker.

  ♥ Akılsız baştan sefil taban ne çeker.

  ♥ Akılsız köpeği yol kocatır.

  ♥ Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü.

  ♥ Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez.

  ♥ Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir.

  ♥ Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi.

  ♥ Akşamın hayırından sabahın şeri iyidir.

  ♥ Al elmaya taş atan çok olur.

  ♥ Al yakışırken, el bakışırken.

  ♥ Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun.

  ♥ Alışmış kudurmuştan beterdir.

  ♥ Alim unutmuş, kalem unutmamış.

  ♥ Allah aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir.

♥ Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş.

  ♥ Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek?

  ♥ Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini.

  ♥ Alma mazlumun ahini çıkar aheste aheste.

  ♥ Altın anahtar, her kapıyı açar.

  ♥ Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır.

  ♥ Altın yere düşmeyle değer kaybetmez.

  ♥ Altının kıymetini sarraf bilir.

  ♥ Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.

  ♥ Anan gibi saç büyütecegine, baban gibi bıyık büyüt.

  ♥ Anan turp, baban şalgam, sen içinde gülbe şeker.

  ♥ Ananın bastığı yavru incimez.

  ♥ Ananın bastığı yerde yavru ölmez.

  ♥ Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al.

  ♥ Anlayana Sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.

  ♥ Aptal düğünden çocuk oyundan usanmaz.

  ♥ Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur.

  ♥ Ar gözden, kar yüzden anlaşılır.

  ♥ Ar namus tertemiz.

  ♥ Arap eli öpmek, dudak karartmaz.

  ♥ Arayan belasını da devasını da bulur.

  ♥ Arayan bulur, iniliyen ölür.

  ♥ Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar.

  ♥ Arı bal yapacak çiçeği bilir.

  ♥ Arı satmış namusu tellala vermiş.

  ♥ Arkadaş dediğinin gölgesinde suç islenir.

  ♥ Arkadaşını söyleki, sana kim olduğunu söyleyim.

  ♥ Arkadaşlık pazara kadar değil mezara kadardır.

  ♥ Arkalı it kurdu boğar.

  ♥ Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle.

  ♥ Arpa ekinde buğday bekleme.

  ♥ Asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır.

  ♥ Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.

  ♥ Aslan yattığı yerden belli olur.

  ♥ Aslında olan tırnağına getirir.

  ♥ Aş kaşık ile, iş keşik ile.

  ♥ Aş sabahın iş sabahın.

  ♥ Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.


♥ Bitli baklanın kör alıcısı olur.

  ♥ Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp gecelim.

  ♥ Boğulursan büyük suda (denizde) boğul.

  ♥ Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmektir.

  ♥ Borç yiğidin kamçısıdır.

  ♥ Boş duranı Allah’da sevmez kuluda.

  ♥ Boşboğazı cehenneme atmışlar, ‘odun yaş’ diye bağırmış.

  ♥ Boşboğazın sigarası yanmaz.

  ♥ Bugün bana ise yarın sana.

  ♥ Bugünkü işini yarına bırakma.

  ♥ Bugünkü tavuk, yârinki kazdan iyidir.

  ♥ Bülbülü altın kafese koymuşlar "vatanım" demiş.

  ♥ Bülbülün çektiği; dili belasıdır.

  ♥ Büyük ekmek, büyük bezeden olur.

  ♥ Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.

  ♥ Büyük zekalar birlikte düşünürler.

  ♥ Cahile söz anlatmaktansa, deveye hendek atlatmak iyidir.

  ♥ Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı iyidir.

  ♥ Cahille arkadaş olma küstürün, cam kırığıyla kıçını silme kestirirsin.

  ♥ Cami ne kadar büyük olsa da imam bildiğini okur.

  ♥ Can boğazdan gelir.

  ♥ Can çıkar huy çıkmaz.

  ♥ Can çıkmadan ümit kesilmez.

  ♥ Canı kaymak, isteyen mandayı yanında taşır.

  ♥ Canı yanan eşek atı geçer.

  ♥ Çağırılan yere erinme, çağırılmadığın yere görünme.

  ♥ Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.

  ♥ Çalışan demir pas tutmaz.

  ♥ Çamura taş atma üstüne sıçrar.

  ♥ Çatal kazık yere batmaz.

  ♥ Çıngıraklı deve kaybolmaz.

  ♥ Çıracı olsam ay akşamdan doğar.

  ♥ Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.

  ♥ Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir.

  ♥ Çingenenin ipini, kendisine çektirirler.

  ♥ Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış.

  ♥ Çocuğu işe gönder, peşinden sen git.

  ♥ Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin.


♥ Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.

  ♥ Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış.

  ♥ Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.

  ♥ Tembele iş buyur sana akıl öğretsin.

  ♥ Tereciye tere satılmaz.

  ♥ Tırnağın varsa başını kaşı.

  ♥ Tilkinin dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır.

  ♥ Tok açın halinden anlamaz.

  ♥ Tok ağırlaması güçtür.

  ♥ Topalla gezen aksama öğrenir.

  ♥ Tosya’ya tuza gideyim derken, evdeki bulgurdan olma.

  ♥ Ucuna bak bezini al, anasına bak kızını al.

  ♥ Ucuz alan pahalı alır.

  ♥ Ummadığın taş baş yarar.

  ♥ Umut fakirin ekmeğidir.

  ♥ Ürümesini bilmeyen it, sürüye getirir kurt.

  ♥ Üzüm üzüme baka baka kararır.

  ♥ Üzümünü ye bağını sorma.

  ♥ Vakit nakittir.

  ♥ Vakitsiz öten horozun başını keserler.

  ♥ Var ne bilsin yokun halinden.

  ♥ Varsa pulun,herkes kulun;yoksa pulun,dardır yolun.

  ♥ Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

  ♥ Yalın varsa karnına, çulun varsa sırtına.

  ♥ Yalnız taş duvar olmaz.

  ♥ Yanlış hesap Bağdat'tan döner.

  ♥ Yarım hekim candan ,yarım hoca dinden eder

  ♥ Yazın başı pişenin,kışın aşı pişer

  ♥ Yazın eli yaş olanın, kışın ağzı yaş olur.

  ♥ Yemeye hazır dayanmaz.

  ♥ Yiğidi öldür hakkını yeme.

  ♥ Yol üstüne bostan ekme el için, kocalıkta (ihtiyarlıkta) avrat alma el için.

  ♥ Yol yürümeyle, borç ödemeyle biter.

  ♥ Yola giden yorulmaz.

  ♥ Yolu yordamıyla, ormanı baltayla.

  ♥ Yöğrük at yemini artırır.

  ♥ Yuvarlanan taş, yosun tutmaz.

  ♥ Zahmetsiz rahmet olmaz.



----------------------------------------
-----------------------------------------
-------------------------------------------
  • Ahmakların zenginligi isbat ediyor ki, zenginlikteki faziletin bir anlamı yoktur.

  • Akan su asla kokmaz, kapı menteşesi paslanmaz.

  • Aşırı kalabalık tavuk kümesi normalden az yumurta üretir.

  • Ata eyeri ile kıymet biçme.

  • Ancak durgun su, yıldızları yansıtır.

  • Akıllı bir adam yalnız kendi tecrübelerinden, çok akıllı bir adam başkalarının da tecrübelerinden yararlanır.

  • Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür.

  • Akıllı adam deliyi azarlamaz.

  • Akla sırt çevirmektense ölmek daha iyidir.

  • Anlatırsanız unuturum,
    Gösterirseniz hatırlarım,
    Yaptırırsanız anlarım.

  • Açlık yemekle, bilgisizlik okumakla giderilir.

  • Ağaç yıkılınca gölge olmaz.

B

  • Başarı belki insana çok şey öğretmez, fakat başarısızlık çok şey öğretir.

  • Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen bir aptaldır. Ondan sakının.
    Bilmeyen ve bilmediğini bilen bir öğrencidir. Ona öğretin.
    Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır. Onu uyandırın.
    Bilen ve bildiğini bilen akıllıdır. Onu izleyin.

  • Bin kilometrelik bir yolculuk ilk adımla baslar.

  • Bir adamdan şüpheleniyorsan onu işe alma, işe alıyorsan ondan şüphelenme.

  • Bir kere kaplanın sırtına bindin mi inmek zordur.

  • Bir köpek bir şeye havlar, diğerleri de ona.

  • Bir oyun oynayacaksan oyunun kurallarını, hisseleri ve bitiş zamanını önceden belirle.

  • Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa o yerde güneş batıyor demektir.

  • Bir yıllık varlık istersen buğday, on yıllık varlık istersen ağaç, yüz yıllık varlık istersen insan yetiştir. 10.03.2007

  • Büyük kişilerin iradeleri, zayıfların ümitleri vardır.

  • Bir sual soran beş dakika müddetle bilgisiz görünür, sual sormayan ilelebet bilgisiz kalır.

  • Bilen konuşmaz, konuşan bilmez.

  • Başkalarını azarlar gibi kendini azarla, kendini affeder gibi başkalarını affet.

  • Bir iş açmak çok kolaydır; onu açık tutmak ise çok zordur.

  • Bütün dünyada bir tek güzel çocuk vardır. Bütün anneler de ona sahiptir.

  • Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde gelecek kuşaklar serinler.

  • Bir evin çatısı ne kadar büyük olursa üstüne sıçan kuş o kadar çok olur.

  • Baozi’nın tadı üzerindeki kat sayısına gore değildir.

  • Başarısızlık, başarıdan daha çok şey öğretir.

  • Bir anlık hiddet sırasında sabırlı olursanız, yüz günlük kederden yakayı kurtarırsın.

  • Bir kaşık bozuk yemek bütün tencereyi bozar.

  • Başkalarını affet, ama kendini asla.

  • Başkalarının bilmesini istemiyorsan yapma.

  • Bir kişiye balık verirsen, o gün karnını doyurursun.
    Balık tutmayı öğretirsen, her gün karnını doyurursun.

  • Başarmak istersen üç yaşlıdan öğüt al.

  • Bilgi sahibiyle her yeri dolaşan bir hazinedir.

Ç

  • Çalışılmış düzensizlik, disiplinin; çalışılmış korku, cesaretin; çalışılmış zayıflık, güçlülüğün hazırlayıcısıdır.

  • Çok neşeli anınızda kimseye bir şey vaadetmeyin. Çok öfkeli anınızda kimseye yanıt vermeyin.

  • Çocuklarınız sizlerin değildir
    Onlar bizzat yaşamın çağrısının kızları ve oğullarıdır.
    Elinizden geçerler, sizden gelmezler...
    Eğer sizlerle birlikteyseler
    Bu sizindir anlamına gelmez!
    Onlara sevginizi verin ,fikirlerinizi değil...
    Çünkü onların kendi fikirleri vardır
    Bedenlerini barındırın, ruhlarını değil...
    Çünkü ruhları bize ve hayallerimize
    Yasaklanan yarınlardadır...
    Sizler onlara benzemeye çalışın...
    Onları kendinize benzetmeye değil!

D

  • Dünyada kusursuz iki insan vardır. Biri ölmüştür, öteki ise doğmamıştır.

  • Dağın tepesine hangi yoldan çıkarsan çık, manzara aynıdır.Ancak çıkarken gördüğün manzara farklıdır.

  • Dostunun alnındaki sineği baltayla kovalama.

  • Duvar yapıldıktan sonra duvarcı unutulur.

  • Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, yaptığımı anlarım.

  • Dağlara çıkmayan, uzakları göremez.

  • Dünyada üç şey saklanamaz: aşk, duman ve parasızlık!

  • Derin olan kuyu değil kısa olan iptir.

  • Duyduğuma inanmam; gördüğümün yarısına, yaptığımın tamanına inanırım.

E

  • Eğitim, her zaman sahibini peşinden takip eden bir servettir.

  • Evlilik kale gibidir, dışındakiler girmeye, içindekiler çıkmaya uğraşır dururlar.

  • Erken kalkmayan avrat, söz dinlemeyen evlat, mahbuzla gitmeyen at kapında varsa kaldır at.

  • En fazla ileriye giden ok, en çok geriye çekilmiş yaydan çıkar.

  • Elindekiyle yetinmeyen, elde edeceğiyle de yetinemez.

  • Eğer Allah yağmur yağdırmak ve anan ikinci kez evlenmek isterse, buna kimse mani olamaz.

  • Eğer bir ülkede cücelerin gölgeleri uzamaya başlamışsa güneş batıyor demektir.

F

  • Fısıldanan sözler, çok kere yüksek sesle söylenenden daha uzağa giderler.

  • Fazilete giden kapıyı açmak güçtür.

G

  • Geleceğin bütün çiçekleri, bugünün tohumları içindedir.

  • Güneşin doğuşundan batışına kadar acele edenler uzun yaşamazlar.

  • Gelenler korkmayanlardır. Korkanlar gelmediler.

  • Gül sunan bir elde daima bir miktar gül kokusu kalır.

  • Güler yüzlü olmayan dükkan açmamalı.

  • Gülerken göbeği oynamayan adamdan kork.

  • Gelin ne kadar hamarat olsa da pirinç yoksa pilav yapamaz.

H

  • Hançer gibi bir dile fakat pamuk gibi bir yüreğe sahip ol.

  • Hiçbir iğnenin iki sivri ucu yoktur.

  • Her şey bir güzelliğe sahiptir fakat bunu herkes görmez. (Konfüçyus)

  • Herkes yüzlerce hayat taşır. Ama bunların sadece biri, hatırlanmaya değer. Bu, sizinki olabilir... Sakın harcamayın.

 

İ

  • İlginç zamanlarda yaşayasın. (beddua olarak söylenir)

  • İyimser insan, her felakette bir fırsat, kötümser insan da her fırsatta bir felaket görür.

  • İyi cins ata hafif bir darbe, akıllı insana da ufak bir söz ya da işmar yeterlidir.

 

K

  • Kalbinde yeşil bir dal bulundurursan şakıyan kuşlar gelir.

  • Kızarmış ördeğin ağzına gelmesini bekleyen çok bekleyecektir.

  • Kızgınken asla mektup yazma.

  • Kızgınlıkta bir an sabırlı olursan, yüz günlük pişmanlıktan kurtulursun.

  • Kimse boğulma ihtimalinden dolayı yemek yemeyi bırakmaz.

  • Kişinin aklından geçeni öğrenmek istersen, söylediklerini dinle.

  • Köpeğin ağzında fildişi bulamazsın.

  • Köşeye sıkışınca bir tavşan bile ısırır.

  • Kötü bir şey yapmadıysan şeytanların kapını çalmasından korkma.

  • Kadına inanan, kendini aldatır. İnanmayan da kadını aldatır.

  • Karanlığı lanetlemektense bir mum yakmak daha iyidir.

  • Kimi insan, öldüğünde yalnız ölür. Kimi insan da öldüğünde alem ölür.

  • Küçük olaylar karşısında sabırlı olmazsan, büyük planları gerçekleştiremezsin.

 

 

N

  • Neden birbirimizi öldürüyoruz ki biraz beklesek zaten kendiliğimizden öleceğiz.

  • Nasıl yapabileceğini bilmek, yapmaktan daha zordur.

  • Ne kadar acelen olsa da sıcak ‘doufu’ yenmez.

O

  • Oturarak yapabileceğin hiçbir şeyi ayakta, yatarak yapabileceğin hiçbir şeyi oturarak yapma.

Ö

  • Önünden gelen bir mızraktan korunmak kolaydır fakat arkandan atılan oktan korunamazsın.06.03.2007

  • Ölüm sadece sonun başlangıcıdır.

P

  • Prensipleri amaçla, erdemli hareket et, yardımseverliğe göre hareket et, kendini sanata ver.

R

  • Rüzgar yoksa dalga da yoktur

S

  • Satın alırken kulaklarını değil, gözlerini kullan.

  • Sevinçli anında kimseye vaatte bulunma. Öfkeli anında kimseye cevap verme.

  • Sorun kuyunun derinliği değil hedefe ulaştırmayan ipin kısalığıdır.

  • Sakın bir kaplanın kuyruğundan tutmayın, tutarsanız da sakın ama sakın bırakmayın.

  • Sıcak, herkese aittir; soğuk, insanın elbisesine göre değişir.

 

T

  • Tanrım! Değiştirilebilecek şeyleri değiştirebilmem için bana güç ver, değişemeyecek şeyleri kabullenebilmem için sabır ver ve bu ikisini ayırt edebilmem için akıl ver.

  • Tarih eskileri anlatmaz yenileri yaratır.

  • Tabağındakini yiyor, tenceredekini düşünüyor.

U

  • Uzaktaki su, acil susuzluğu gideremez.

 

V

  • Verdiklerin aldıklarından daha değerli gelir.

Y

  • Yakınındakileri mutlu et, uzaktakiler gelecektir.

Z

  • Zenginlik gübredir. Yalnızca saçıldığında yararlı olur.
    ---------------------------------------
    -----------------------------------------------
    ---------------------------------------------------
    -------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------

     

    Bir adamın akrabasının düğünü varmıs.Oğluyla beraber gitmişler.Adamın oğlu çok yaramazmış.Düğün alanı çok uzunmuş.Babası yaramaz çocuğu bir uca oturtmuş ve akrabalarının yanına gitmiş. Diğer uçtaki adam çocuğun dikkatini çeker.Adama am işareti yapar,adam işaretle kızar.Tabi çocuk anlamaz.Bu sefer sik işareti yapar.Adam yine işartle kızar.Çocuk bu sefer kendi pipisini işaret edince,adam dayanamaz ve çocuğu babasına şikayet eder.Babası çocuğu çağırıp,neden terbiyesizlik yaptığını sorar.Çocuk itiraz ederek açıklama yapar. Baba ben kız evindenmisin diye sordum,yok dedi,oğlan evindenmisin diye sordum yıne kızdı yok dedi. Bende ne sikim var da geldin dedim...


    ----------------------------------------------------------------
    -----------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------

    Temel otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.. 'Ulan' diyor, "Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba?" Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. "Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar".. "Bana bir rakı, yok" diyor "böyle de anlarlar". "Bana bir bira.. tamam" diyor "böyle iyi.. anlamazlar". Ve aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor: - "Barmen bana bir bira". Barmen Temel'i biraz süzdükten sonra soruyor: - "Birader sen laz mısın?" Temel: "uuuy nasil anladın" diyor: - "Burası resepsiyon bar karşıda.."


    --------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------
    ------------------------------------------------------------------

    Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu. Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve alt kattaki Dursun'u aradı: - "Tursun, orada durum nasıl?" - "Hüç... Bizim şoför uyumuş, otobüs öylece gidiyor." Temel: - "O da bir şey mi? Bizim katta hiç şoför yok. Otobüs şoförsüz gidiyor."

    -----------------------------------------------------------
    -----------------------------------------------------------
    --------------------------------------------------------

    Temel Amerika'da trafik polisidir. Bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur: - "Dur, ceza yazacağım." - "Ceza mı? Yazamazsın." - "Haçan nedenmiş o?" Papaz gülerek cevap vermiş: - "Benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem var." Temel hemen atılarak: - "Uy da, yazacuğum. Bisiklete üç kişi bineysun!.."


    ----------------------------------------------------
    -----------------------------------------------------
    --------------------------------------------------------------

    Temel uçakla Trabzon'a gidecekmiş. Oturmuş bir yere rastgele. Asıl yer sahibi gelmiş: - "Beyfendi burası benim yerim kalkar mısınız?" - "Hayır." - "Beyfendi burası benim yerim kalkın." - "Hayır." Yer sahibi gider hostese başvurur. - "Beyfendi burası sizin yeriniz değil, kalkar mısınız lütfen?" - "Kalkmam." Hostes çare bulamayınca kaptana başvurur. Kaptan, Temel'in kulağına bir şey fısıldar ve Temel kalkar, arka tarafa oturur. Herkes hayret etmiş durumdadır, "biz bu kadar uğraştık kalkmadı acaba kaptan nasıl kaldırdı bunu" diye. Dayanamıyorlar, Kaptan'a soruyorlar: - "Dedim ki burası Trabzon'a gitmez.."

    -+-

    İstanbul'a tüp geçit yapılması için ihale açılmış.. Amerika, Japonya vs. hepsi teklif vermiş, 10 milyar, 20 milyar dolarlar... Bizim Temel'le Dursun ise 10 bin dolarlık bir teklif getirmişler.. Komisyon gitmiş Trabzon'a; Temel'le Dursun'u görmeye.. Demişler ki, "ihaleyi size vereceğiz, anlatın bakalım projenizi?" Temel başlamış anlatmaya... - "Ben gidicem Anadolu yakasına başlıycam denizin altından kazmaya, İdris de gidecek Avrupa yakasından kazacak. Denizin altında ortada buluşucaz." Yetkililer sormuş: - "Peki ya hiç buluşamazsanız ne olcak?" İdris de bu sefer atılmış: - "O zaman bir tüp geçit fiyatına iki tüp geçit yaptırmış olacaksınız..."

    -+-

    İki Karadenizli uçağa binmiş. Uçak havalandıktan sonra uçağın motorlarından biri bozulmuş. Pilot anons etmiş: - "Uçağımızın bir motoru bozulmuştur. Telaşa gerek yoktur". Aradan çok geçmeden ikinci motor da bozulmuş. Pilot anons etmiş: - "Uçağın ikinci motoru da bozuldu....". Temel Dursun'a dönmüş: - "Tursun desene geceyi burda geçireceğiz."

    -+-

    Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel'e: - "Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?" Temel biraz düşündükten sonra: - "Yunus balığı olayım", demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: - "Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?" Temel masum bir şekilde cevaplamış: - "Yüzme bilmiyordum, boğuldum

    ------------------------------------------------------------
    -----------------------------------------------------------
    -------------------------------------------------------------------------

    Temel'in 8 tane çocuğu varmış. Ama hepsi de birbirinden salak, geri zekalıymış. Temel ve karısı Fadime doktora gitmişler, durumu anlatmışlar. Böyle böyle biz artık çocuk istemiyoruz demişler. Doktor bunlara 1
    -2 kutu prezervatif vermiş. Nasıl kullanılacağını falan anlatıp yollamış. Neyse bunlar kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamış. Temel kara kara düşünmeye başlamış . Ne yapsak ne etsek diye Fadime " Dur ben sana dantelden örüvereyim demiş." Ölçüyü falan almış 1
    -2 gün içinde örmüş. Aradan 9 ay geçmiş. Temel ile Fadime nin 1 çocukları daha olmuş . Zamanla çocuk büyümüş, 9
    -10 yaşlarına gelmiş. Ama nasıl bir çocuk zeki mi zeki, fırlama mı fırlama . Önceki 8 ine hiç benzemiyor. Tüm sınavlarda birinci, sporda tüm şehrin en iyisi, köyün en zeki, en atılgan çocuğu olmuş. Bir gün Temel kahvede otururken sormuşlar. " Ya Temel senin 9 çocuğun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasıl oluyor da bu kadar akıllı oluyor? " Temel gerine gerine cevap vermiş. " Süzme o, süzme..!

    -+-
    Temel ile Fadime Köye hakim yamaca oturmuş, sohbet ediyorlarmış. Temel ne yapsakda sevişsek diye fırsat kollarken
    Fadime:" Temel sağa apantisut ameliyatı olduğum yeri cöstereyim mi?" diye sorar.
    Temel hemen kabul eder.
    " He cöster." Fadime"Ha şu karşıçi sarı binanın içinci kati

    -+-

    Temel dahiliyeci olmuş ve buna bir gün kadının biri gelmiş, demiş ki:
    -Doktor bey ne yesem onu sıçıyorum. Pasta yiyorum pasta cıkıyor ekmek yiyorum ekmek çıkıyor,demiş. Temel de :
    -O zaman bok ye, demiş

    -+-

    Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan olarak bir PİRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye seslenmiş, doğal olarak zıplayarak dolaşan bir hayvan olan pire yarım yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış. ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN. Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış. PİRE incelendi. SONUÇ: "PİRE'nin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır

    -+-

    Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar;
    -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır. Sıra türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya
    -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık. Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır


    -+-

    Temel eczacılık fakültesini bitirmiş. Fakat eczane açacak parası yok, Girmiş bir eczaneye:
    - Beyefendi sizde soğan var mı? Adam Temel'i başından savmış.Temel bu durur mu? Hergün yeni saçma soru larla geliyormuş. Birgün eczacı Temel'e:
    -Kardeşim senin derdin ne?
    -Burayı bana sat. Eczaci kurtulmak icin eczaneyi satmış,birkaç gun sonra Eczaneyi satan a dam içeri girmiş,Temel'e:
    -Siz de soğan varmı? demiş... Temel adama 'biz de soğan var ama senin reçeten var mı?'demis

    -----------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------
    -----------------------------------------------------------------

    *İki Adam Karısını Kaybetmiş
    İki adam Akmerkez'de karılarını kaybetmiş hararetle arıyorlarmış. Ortada koşuşturup dururken birbirlerine çarpmışlar. Ne oluyor birader demeye kalmamış birisi; "Kardeş kusura bakma karımı kaybettim de onu arıyorum" demiş. Diğeri; "Sende kusura bakma ama bende karımı arıyorum" demiş. Adamlardan birinin aklına bir fikir gelmiş ve demiş ki; "Arkadaşım, madem ikimizde karılarımızı arıyoruz, karılarımızın tipini birbirimize tarif edelim ve ayrı ayrı yerlerde aramaya başlayalım. Eğer rastlarsak saat 12 'de Mc Donald's 'ın önüne gitmesini söyleriz demiş. Diğeri tamam demiş ve başlamış karısını tarif etmeye; "Benim karım sarışın, mavi gözlü, 21 yaşında, 1.75 boyunda, 60 kg, topuklu beyaz ayakkabı ve kırmızı mini etekli tek parça elbise giyiyor" demiş. Ve diğer adama "Senin karın nasıl biri ?" diye sormuş. Diğer adam; "Boşver benimkini seninkini arayalım..."

    ------------------------------------------------
    -----------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------

    * Katı, Sıvı, Gaz

    Olay, bir arkadaşımın annesinin gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu dışardan bitirme sınavlarından birinde gerçekleşiyor. Dışardan bitirme sınavı ya, yağlı ballı adamlar da var sınavda. Gözetmenler sınav sırasında sıraların arasında dolaşıyorlar. Tam o sırada gözetmen bakıyor, adamın biri soruların hiçbirine cevap verememiş; acıyor dama. "Maddenin üç halini yazınız" sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor: " Katı, Sıvı, Gaz." Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap kagıtları okunurken gerçekleşiyor. Sorunun cevabı, kagıtların birinde aynen şöyle yer alıyor:
    - Katır, Sığır, Kaz

    ----------------------------------------------
    -------------------------------------------------
    --------------------------------------------------------------

    AKIŞINA BIRAK

    bir gün bir kadın varmışş.bu kadın ne bulsa eline alırmışş..kocası elinden gözlüğünü düşürse bile eline alıp arkasına koyarmış.kocası bir komşusuna benim hanımı deneyelim demiş.bakalım bana sadık mı demişşş.yere vibratör atmış ve tutkallamış kadın merakından eline almış we ağzına atmış...sonra yoldan geçerken yere porno dergi atmışşşlarr dergi görünce eline almış we göğsüne atmışş tabi gögsüne yapışmış dergii.kocası artık şaşırmış iiyicee.komşusuna demişkii yatak odana bir miktar para serpiştirrr.. yatağa doğru uzansın demişş.. tutkalı da unutma demiş.komşu demiş ki çekim war demiş we karıyı soymuşşş sen eğile eğile paraları topla demiş. kadın başlamış paraları toplamaya yatağa çıkmış tutulmuş kalmışşş komşu arkadan bi güsel geçirmişşşş. kocası sormuş nasıl paraları almadı dimiii ... komşu cavap vermiş :eğitim şarttttt

    Bekaret Kemeri

    Sovalyelerin gozupek oldugu eski zamanlarda bu sovalyelerden biri Hacli Seferlerine cikmaya karar verir. Yola cikmadan once kahyayi yanina cagirir:
    - Hacli Seferlerine katilacagim. Karimin bekaret kemerini sana veriyorum. Sana guveniyorum. 10 yil icinde donmezsem anahtari kullanabilirsin.
    Sovalye bastan asagi donanir, tozlu yollara revan olmadan once donup son bir kez satosuna bakar. Birden kahyanin, bagirarak nefes nefese satodan disari kostugunu gorur:
    - Durun! Durun! Majesteleri. Oh, iyi ki size yetisebildim. Yanlis anahtar vermissiniz.

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

    Rahibe

    Bir rahibe günah çıkartmak için rahibin yanına gidiyor. Rahibe:
    -Benim hayatımda bir erkek var, ama o..... çocuğunun teki diyor.
    Rahip soruyor:
    -Neden ona o.... çocuğu diyorsun?
    -Çünkü o benim yanağımı okşayıp, beni öpüyor.
    Rahip, rahibenin yanağını okşamış ve öpmüş sonra sormuş:
    -Böyle mi?
    -Evet!
    -Bu ona o..... çocuğu demeni gerektirmez kızım!
    -Ama o benim elbiselerimi çıkartıp vücudumu da okşayıp öpüyor.
    Rahip rahibenin elbiselerini çıkartmış ve bir süre sevişmişler. Sonra rahip yeniden sormuş: -Böyle mi?
    -Evet!
    -Ama bu da ona o..... çocuğu demeni gerektirmez.
    -İyi de peder, sonra bir güzel beceriyor beni.
    Rahip bunun üstüne rahibeyi beceriyor ve tabii ki soruyor;
    -Böyle mi?
    -Evet diyor yeniden rahibe.
    Rahip:
    -Bu da ona orospu çocuğu demen için yeterli sebep değil.
    Rahibe bu sefer bağırıyor:
    -Ama o AİDS'liymiş.
    -Vay orospu çocuğu!

    ------------------------------------------------
    ------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------

     

    Beyaz Ceketli
    Bir gun bir adam kahveye girmis, ve herkezi teker teker gosterirken, sunu demis: "Ulan, hepinizin agzina teker teker sicarim ulan! Bitek sordaki beyaz ceketli haric." Neyse, oturmus, cayini icmis. Birden yine bizimkinin kafasi bozulmus. Kalkmis okadar milletin icinde ve yine herkezi teker teker gosterirken: "Ulan hepinizin agzina teker teker sicarim ulan! Bi tek sordaki beyaz ceketli haric!" Neyse bu boyle surekli devam etmis. 2 saat sonra, yasli bir adam bizimkinin tarafina geldikten sonra sunu demis: "Yav oglum anladik, hepimizin uzerine sictiiii, batirdin. Pekiya o beyazceketliyi neden atliyosun?"
    Bizimkide demiski: "Eeeeee babalik, ozaman ben sictiktan sonra, kicimi neyle silecem?......"

    ---------------------------------------
    --------------------------------------------
    ----

    Temel Kafayı Bulursa
    Günün birinde alman,fıransız,ingiliz ve daha bir çok ülkenin zengini aralarına bizim TEMEL`i de alarak gönüllerince eylenmek için ucakla seyahate cıkmışlar.Eğlence adına herşeyi yapıp bol bol da içki tükettikleri bian alman birden ucağın kapısını acıp bırakın beni,ölmek istiyorum,Temel sormuş ulu uşağum habi süle bakiüm neden da alman benim annem kötü kadındı yani or...demiş ve atlamış.aradan daha on dakika gecmemişken bakmışlar busefer fıransız aynı nidayla kapıyı acıp atlamış.temel bi düşünmüş,bi düşünmüş tam atlayacak biri tutmuş,yarım yamalak bi türkceylelaz oğlu sen neden yoksa, Temel yooo demiş öyle diil da uşaum .adam sormuş peki neden?Temel :ula uşağım benim bu kadar or..... cocuğu içinde ne işim var da demiş


     --------------------------------------------

    Sarhoş ve Papağan
    Adamin birinin papagani varmis. Ama cok ickici iymis.Bir gun sahibi eve iki sise viski getirmis ve papaganina demis ulan bunu icersen tuylerini diri diri yolarim demis gitmis arkadasini davet etmeye. Aksam geldiginde bakmis papagan sarhos kendi tuyunu kendi yoliyormus.``Benimicin fark etmez``diye

    Zurna Gibi
    Üç kovboy Teksas ta bir barda masaya oturmus, kafayi çekiyorlar... Bir sarhos girmis içeri.
    Parmagi ile ortadakini isaret etmis, "Senin anan" demis,"Teksas in en çilgin seks manyagidir"...
    Masanin etrafi bir anda bosalmis ama ortadaki adam duymazdan gelmis, içkisine devam etmis. Sarhos çikmis gitmis ancak on dakika sonra geri gelmis. Gene ayni masanin basinda dikilmis ve,"Senin o fahise anani az önce becerdim, harikaydi" demis. Etraf masalar gene bir anda bosalmis fakat bizim kovboy gene kilini kipirdatmadan içmeye devam etmis. Sarhos çikmis gitmis. On dakika sonra gene gelmis."Senin anan var ya,senin anan" diye baslarken, kovboy nihayet lafini kesmis.. "Eve git de yat,gene zurna gibi içmissin, baba!..""

    --------------------------------------------------------------------------------------------
     


    Aldatıyorsam Sebebi Var
    Alışveristen sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genc ve guzel bir kadınla yakalayinca dehşete düşer. Ortalığı dagıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur.
    "..Şöyle aciklayabilirim..." der..
    "Eve donerken bu zavalli kizi gordum. Cok yorulmustu. Onu arabama aldım.
    Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttugun rostoyu pisirdim. Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası gecti diye artik giymedigin ayakkabılarından bir cift verdim ona. Üşümüştü, o yüzden sana dogum gününde aldıgım fakat rengini begenmedigin icin hic giymedigin suveteri ona verdim. Kizin pantolonu parca parca olmustu, artık senin kalçalarının sıgğmadıgı bir pantolonunu da verdim. Tam çıkmak uzereyken bana "Karınızın artık kullanmadıgı baska birsey var mi bu evde?" diye sordu.. ve işte buradayız..'
    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

    Birşey Demedik Ama

    Selim, yıllardır görüşmediği lise arkadaşı ile sokakta karşılaşmış. Sarılmışlar birbirlerine. Derken arkadaşı evine yemeğe davet etmiş. Gitmişler arkadaşının evine. Ev demeye bin şahit ister. Ev değil sanki saray. Etraf uşaklar, hizmetçilerle dolu. Birlikte oturmuşlar yemeğe. Çorbaları çok güzel bir hizmetçi getirip servis yapmış. Hatun o kadar güzel ve sexi imiş ki Selim'in aleti kalkıp tak diye masanın altına vurmuş. Arkadaşı vaziyeti anlayıp;
    - Selim istersen yandaki odada halledebilirsin hizmetçiyi demiş. Selim hizmetçiyi bir güzel becermiş. Tekrar yemek masasına dönmüş. Bu kez yemeği öncekinden daha güzel bir hizmetçi getirmiş. Yine aynı tak sesi. Arkadaşı bunuda götürebileceğini söylemiş. Selim ikinciyide halledip masaya dönmüş. Tatlı servisini yapan hizmetçi adeta afrodit kadar güzel olunca aynı tak sesi yine duyulmuş. Arkadaşı onay verince Selim üçüncüyüde halletmiş. Bu sırada Selim'in çişi gelmiş. Arkadaşına tuvaletin yerini sormuş. Arkadaşı;
    - Bizim evin tuvaleti arızalı şu bahçeye yapıver demiş. Selim bahçedeki bir ağacın altına işemiş. Daha sonra arkadaşı ile biraz daha sohbet etmişler. Selim'in bu kez büyük tuvaleti gelmiş. Arkadaşı yine bahçeyi kullanabileceğini söylemiş. Selim çıkmış bahçeye bir ağacın altına oturmuş güzelce sıçmış. İşi bitince etrafına bakınmış, en yakındaki ağaçtan kıçını silmek için bir yaprak koparmış. O sırada yanağında sert bir tokatla irkilmiş. Gözünü bir açmış evinde yatağında yatıyor, karısı başına dikilmiş, sinirli sinirli bakıp şunları söylüyor:
    - Ulan hayvan, bir kere *iktin tamam, ikinci kez *iktin yine birşey demedim, üçüncü kez *iktin onada birşey demedim, yatağa işedin, yetmezmiş gibi birde sıçtın, onada birşey demedim ama amımdaki kılları niye yoluyorsun!

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

    Bardak

    Delinin biri bir gün doktoruna gider ve iyileştiğini söyleyerek serbest bırakılmasını ister.

    Bunun üzerine doktor:
    -Sana bir soru soracağım doğru bilirsen buradan çıkarsın
    Deli:
    -Peki anlaştık sor sorunu.
    Doktor:
    -Sen 10 katlı bir binanın tepesine çıksan bende aşağıda bir bardak su tutsam.

    Şimdi aşağıya atlar mısın atlamaz mısın?
    Deli:
    -Niye atlayım ben deli miyim der?
    Doktor içinden adamın gerçekten iyileştiğini düşünür ve neden diye sorar
    Deli:
    -Ya bardağı çekersen

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

    Fena Gelin

    Bir gelin ve kaynana sürekli kavga ediyorlarmış. Kaynanası ile her gün kavga etmekten bıkan gelin en sonunda ağzını açmış ve söylenmeye başlamış:
    - Kadın! Kadın! Sen ne diyorsun¿ Ne demek "ne getirdin bu eve¿"
    Üzerini çıkartıp göğüslerini göstererek:
    - İki tane kristal avize.
    Göbeğini göstererek:
    - Bir tane bünyan halı.
    Donunu çıkartarak:
    - Renkli bir televizyon getirdim. Peki senin oğlun ne getirdi¿ 'Kırık bir anten'. O da benim sayemde düzeliyor!

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

    Utandırmak Böyle Olur

    Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu.Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve,
    - "Biraz konuşabilirmiyiz acaba?"
    dedi. Kız birden haykırdı:
    - "Terbiyesiz!Ben senin bildiğin kızlardan değilim!"
    Adam utancından yerin dibine girmişti.Herkes ona bakıyordu, gitti ve masasına oturdu.
    Bir süre sonra kız ona yaklaşyı,gülümseyerek,
    - "Az önceki olay için özür dilerim.Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyordum."
    dedi. Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:
    - "Ne? Gecesi 200 dolar mı?Deli misin sen?"

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

    Nasıl Hatırlamazsın?

    Padişah bir gün bir ferman yayınlayarak o haftaki cuma namazında orada yaşayan herkesin bulunmasını zorunlu kılmış. Dört bir yana haber salınmış ve cuma vakti gelmiş. Bir adam dışında bütün ahali cumaya katılmış. Ertesi gün padişah sadrazamı yanına cağırıp sormuş:
    - Dün kü cumaya ahaliden katılmayan var mı_?
    - Evet efendim, bir kişi katılmadı_!
    - Tez getirin o deyyussu karşıma_!
    Adamı bulup yaka paça padişahın huzuruna çıkarmışlar. Padişah, Adam ve Sadrazam kaldığında Padişah sormuş,
    - Söyle bakalım neden gelmedin dün ki cuma namazına ?''
    - Çok onemli bir işim vardi padişahim_!
    - Hımmm demek önemli bir işin vardı. Öyleyse sana ölmeden önce üç dilek dileme hakkı tanıyorum. Söyle bakalim ilk dileğini.
    - Yok padişahim ben en iyisi dilek dilemeyeyim siz beni öldurun.
    - Dile lan deyyus çabuk adamı çileden çıkartma_!
    - Peki. Eeee şey padişahım. Ben sadrazamın karısına hastayım, madem öyle ölmeden önce bir yatsam onunla.
    Tabi bunu duyan sadrazam olaya şiddetle karşı çıkmasına rağmen, padişahın:
    - Boşver takma kafana nasıl olsa ölecek gibi sözlerinden
    sonra istemeye istemeye razı olmuş. Ardından sıra ikinci dileğe geldiğinde Adam da yine aynı naz ve padişahın azarlaması. Sonunda adam ikinci dileğini söylemiş.
    - Eeee şey padişahım ben sizin karınıza da hastayım, ölmeden önce onla da...
    - Ne diyorsun lan sen (falan padişah köpürmüş)
    Tabii bu kez de sadrazam telkinde bulunmuş ve adam Padişahın karısıyla da... Veee sıra gelmiş üçüncü dileğe;
    - Söyle bakalım şu üçüncü dileğini de bitirelim artık şu işi.
    - Yok padişahım söylemeyeyim, ilk ikisini söyledim ama bunu nasıl söylerim bilmiyorum.
    Ilk ikisinden daha kötü ne olabilir ki diye düşünen padişah kızarak
    - Oğlum söyle bak işkence yaptırırım, söyletirim
    - Peki efendim_' ben sadrazamla size de hastayım.
    Ardından kısa bir sessizlik ve Sadrazam:
    - Padişahım ben sanki bu adamı namazda görür gibi oldum. Hatırlıyor gibiyim.
    Padişah :
    - Nasıl hatırlamazsın lan eşşoğlu eşek yanımda oturuyordu.!

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

     

    Estetik Ameliyatı

    Bir kari-koca cok kotu bir kaza gecirirler.
    Kadinin yuzu tamamen yanar. Plastik cerrahlar kadinin yuzunu eski haline getirebilmek icin deriye gerek oldugunu ama kadindan deri alamayacaklarini soyleyince kocasi deri vermeye Gonullu olur.
    Fakat kocasindan alinacak deri popo bolgesinden alinacaktir..
    Adam bu bilginin karisina soylenmemesini ister cunku moralinin bozulacagindan cekinmektedir.
    Ameliyat tamamlandiktan sonra kadin eskisinden de guzel gorunur.
    Her goren bu muhtesen guzellik karsisinda hayrete dusmektedir.
    Birgun kadin kocasi ile basbasa kaldiginda ;
    - "Hayatim cok tesekkur ederim. Benim bu halim senin Sayende. Sana nasil tesekkur etsem?"
    ...deyince kocasi cevap verir :
    - "Tesekkure gerek yok hayatim. Annen seni her optugunde ben gerekli mutlulugu duymaktayim zaten"..

    ------------
    ----------------------------
    -------------------------------------------------------

     

    deliler hastanesi

    Bir gün deliler hastanesinden iki deli kaçmış.Doktorlar, hemşireler iki delinin kaçtığını duyunca onları aramaya koyulmuşlar.Akşam olunca iki deli gelir.Doktorlar ve hemşireler onları görünce sorarlar;
    -Neden kaçtınız?
    Deliler;
    -Yarın kaçıcazda bugün provasını yaptık.

    xxxxxxxxxxxxxxx

    Karşı duvarın çivisi

    Delinin biri, çiviyi tersine çevirerek sivri tarafına vura vura duvara çakmaya başlamış.
    Onun bu halini gören başka bir deli işe karışmış :
    -Baksana, yahu! Sen yanlış bir iş görüyorsun.Bu çivi karşıki duvarın çivisi olacak galiba,demiş.

    xxxxxxxxxxxxxxx

    Iki Deli Tayland'da

    İki deli sex turizminin meşhur olduğu Tayland'a gider. Tayland'a bir kerhanenin yanına gelirler, durdukları yerde iki kapı, kapının biride ücret on dolar ikinci kapıda yirmi dolar yazısını görürler. Birinci deli:
    - Ben birinci kapıya gireceğim, on dolar ucuzmuş
    der içeri girer.
    Kadın delinin şeyini çıkarır üzerine portakal, ananas koyar başlar yemeye. Bizim deli o kadar zevk alır ki:
    - Çok şahane bir şey keşke yirmi dolarlık yere girseydim.
    bunu duyan ikinci deli:
    - Yapma ya o zaman ben yirmi dolarlık yere gireyim
    der, içeri dalar.
    Kadın delinin şeyini çıkarır üzerine ananas, muz, portakal, limon, ceviz koyar ve başlar yemeye. Bir dakika sonra deli bağıra bağıra dışarı çıkar, dışarda bekleyen deli:
    - Ne oldu lan?
    - Ne olsun lan kadın şeyimi öyle bir süsledi ki dayanamadım kendim ısırdım.

    xxxxxxxxxxxxxxx

    Kavga

    İki deli anlaşmışlar, bir akşam bir barda kafa çekmeye. O gün bir bara gidip saatlerce içmişler, o gün tesadüfya yan masada bir kavga başlamış iki delide alkolün etkisiyle kendilerini kavganın ortasında bulmuşlar. Biraz sonra gelen polisler tekme tokat kavga edenleri dışarı çıkarmış. Bizimkilerden biri polisten yediği tekmeden dolayı devamlı topallıyormuş, arkadaşına:
    - "Yav donumu indirivereyimde şurama bir bak, çok acıyor ne olmuş?"
    der. Donunu indirir poposunu arkadaşına gösterir. Poposuna bakan arkadaşı:
    - "Abovv len polis öyle sert vurmuş ki popon yukarıdan aşağıya ortadan ikiye ayrılmış"

    xxxxxxxxxxxxxxx

    Hastaneden Kaçış

    Üç deli hastaneden kaçmak için karar verirler. Fakat üçüncü katta olduklarından işleri biraz zordur. En yaşlılarının aklına bir fikir gelir. - "Hergün bir çarşaf çalacağız, birbirlerine bağlayıp pencereden ineceğiz, üç çarşaf, üç gün sonra özgürüz."
    Anlaştıkları gibi her gün bir çarşaf çalarlar, üç çarşafı tamamladıktak sonra birbirlerine bağlarlar. En küçüklerinin denemesi için aşağıya sarkıtmaya karar verirler.
    - "Şimdi deneme zamanı en küçüğümüz ilk olarak denesin."
    En küçükleri bağlanan çarşaflardan aşağı iner bir süre sonra nefes nefese yukarı tekrar çıkar, gözleri çıkacakmışcasına:
    - "Mahvolduk, bittik, işimiz zor, çarşaf otuz santim uzun geldi makas lazım...!"

    xxxxxxxxxxxxxxx

    iki Deli Şehirde

    İki deli hastaneden kaçmışlar o kadar koşmuşlarki şehrin ortasına geldiklerinde nefes nefese kalmışlar. Aksilik ikisininde acil tuvalet ihtiyacı gelmiş, büyük olan ordan geçen genç bir delikanlıya:
    - "Afedersiniz burada tuvalet var mı? Arkadaşla çok şıkıştık." Deli olduklarını anlayan genç ilerde cadde ortasında duran çöp varıllerini göstererek:
    - "İşte burası tuvalet."
    Dalgasını geçer ve gider. Bizmkileri hemen çöp varillerinin üzerine çıkarlar. Büyük tuvaletlerini yapmaya başlarlar. Bu arada delileri gören halk seyretmek için etrafına toplanır. Bir kalabalık bir kalabalık büyük deli yanındaki deliye:
    - "Ulan iyiki acele etmişiz şu tuvalet sırasına, bak bizi bekliyorlar."

    xxxxxxxxxxxxxxx

    Otobüs Bekliyorum

    Kadının biri dolabından gelen gıcırtıyı kesmesi için eve marangozu çağırır marangoz bakar ama bir sorun bulamaz dolap gıcırdamıyordur ve sorar
    -Abla bu dolabın bir şeyi yok ne yapayım?
    Kadın:
    -Normalde gıcırdamıyor zaten yoldan otobüs geçerken gıcırdıyor sen şimdi dolabın içine gir otobüs geçerken bakarsın. der
    -Adamda tamam der başlar beklemeye.
    Bir müdedt sonra kadının kocası eve gelir üzerini değiştirmek için dolabın kapağını açınca birde ne görsün içinde bir adam hemen sorar.
    -Ne işin var senin benim dolabımda...
    Adam:
    -Abi nedesen haklısın şimdi sana otobüs bekliyorum desem inanmazsın...

    xxxxxxxxxxxxxxx

    Temel

    BİR GÜN AKIL HASTAHANESİNDE TEMEL İLE DURSUN HAVUZ BAŞINDA GÜNEŞLENİRKEN DURSUN ANİDEN HAVUZA DÜŞER. TABİİ BİZİM DURSUN YUZME BİLMİYOR HEMEN İMDADINA TEMEL YETİŞİR VE DURSUNU ÇIKARIR. BUNU GÖREN EDOKTORLAR TEMELİN AKKILLANDIGINA KARAR VERİR VE TEMELİ ODAYA ÇAGIRIRLAR:
    TEMEL SANA HEM İYİ HEM KÖTÜ HABERİMİZ VAR DERLEER. DÜN HAVUZDA DURSUNU KURTARDIGINI GÖRDÜK VE SENİNİN AKILLANDIGINI ANLADIK.ARTIK EVİNE DÖNEBİLİRSİN.BİRDE KÖTÜ HABER DURSUNU KURTARDIN AMA DURSUNU ARKA BAHÇEDE ASILI BULDUK.TEMEL HEMEN CEVAP VERİR.:BİLİYORUM UŞAM BEN ONU KURUSUN DİYE ASTIM

    xxxxxxxxxxxxxxx

    Delinin Tatil Köyü

    BIRGUN HASTANE BAHCESINDE DOKTORUN BIRI DOLASIRKEN DELININ BIRININ BIR MASA BASINA OTURMUS KARSISINDADA SIRAYA GIRMIS DELILERI GÖRUR HAYRETLE YANLARINA YAKLASIR VE SORAR ?
    __NE OLUYOR BU SIRA NE?
    __KELLERE TATIL KÖYU ACTIM SACI OLAN GIREMEZ ONUN SIRASI
    __NE YANI BEN GIREMEZMIYIM ?
    __HAYIR GIREMESSIN SENIN SACIN VAR
    BUNUN UZERINE ICERDE NENE OLDUGUNU MERAK EDEN DOKTOR ICERIYE GIMENIN PLANLARINI DUSUNMEYE BASLAR AKLINA IYI BIR FIKIR GELIR KICINDA SAC OLMADIGININI EGER BASINI YERE EGER KICINI HAVAYA KALDIRIRSA DELININ BUNU SACI KESILMIS BAS SANARAK ICERI BIRAKIR DIYEREK DELININ OTURDUGU MASANIN YANINA YAKLASIR VE SIRASINI BEKLER DELI SIRADAKILERIN BASINI ÖNCE OKSUYOR SORA SACI OLMAYANI ICERI SALIYOR SIRANIN KENDINE GELDIGINDE DELI DOKTORUN KICINI ÖNCE OKSAR SONRA
    __HOP HOP IKI GISI OLMAZ AYRIN GELIN.

    ---------------------------------------
    ---------------------------------------------------
    --------------------------------------------------------------------

    Bir gün bara süper bir kız gelir. Herkesin gözü kamaşır. Yine bizim o fıkra adamı kıza yanaşmak için bahaneler arar ve

    - "Bir içki ısmarlayabilir miyim ?"

    Bizim fıstık.

    - "Tabi, neden olmasın."

    Adam hayatından memnun, konu konuyu açar sohbet uzar, adam en nihayet.

    - "Bu akşam beraber çıkabilirmiyiz?"

    Yine aynı gülümseme.

    - "Tabi, neden olmasın, hemen çıkabiliriz."

    Bardan çıkarlar, kız kendi arabasıyla gitmeyi teklif eder.Kızın arabası muhteşem. Arabaya biner İstanbulun en gözde semtlerinden

    birinde şahane bir villanın önünde dururlar. Bizim fıstık :

    - "Hadi evime gelin..."

    Adam gördükleri karşısında şaşkın, eve girerler. Fıstığın süper zengin olduğu kesin, evin içide göz kamaştırıcı. Bir müddet sohbetden sonra adamımız utana sıkıla...

    - "Acaba bu gece benimle birlikte olurmusunuz..."

    Yine o tatlı gülümseme...

    - "Tabi, ama bunun bir bedeli olacak."

    Adam çaresiz, iş buraya kadar gelmiş artık dönülmez.

    - "Kabul, nedir bu bedel?"

    Fıstık :

    - "Saksafona beş milyon alırım."

    Adam utana sıkıla.

    - "Eh napalım, saksafonla başlayalım bakalım."

    Bizim fıstık adama bir oral seks uygulaması yapar, adamcağız perişan dizleri titriyor.İş biter adam bir sigara yakıp koltuğa yaslanır

    ve gecenin ilerleyen saatlerinde yaşayacaklarının hayalini kurmaya başlar.O sırada gayri ihtiyari, bizim fıstığa:

    - "Yav, senin saksafonun böyleyse kimbilir yatakta neler yapıyorsun"

    Bizim fıstık gayet samimi ve içten bir ses tonuyla.

    - "Ah birde bende amcık olsa İstanbulu satın alırdım ya.."

    ----------------------------------
    ------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------------

    Yolcu gemisi bir kaza sonucu paramparca olmus, yolculardan kurtulan tek adam zar zor yuzerek bir issiz adaya cikmis Adada bol bol yiyecek ve su olmasina ragmen, adamin oyalanacak hicbirseyi yokmus o yuzden surekli
    degisik sex fantezileri kurup kendini tatmin ederek vakit geciriyormus..

    Boyle haftalar gecmis, fanteziler de adami kesmez hale gelmis.Adam artik ereksiyon olamiyormus..

    Zavallim gun gectikce hem sikintidan patliyor hem de artik erkekligimi hissetmiyorum diye kivraniyormus, derken bir gun.Adam kumsalda otururken birden -"AMAN ALLAHIM BIR GEMI GECIYOR" diye bagirmis, kosmus hemen ates yakmis ve -"NIHAYET..!!" demis..

    -"Bu lux yolcu gemisi beni burdan alicak...gemiye cikar cikmaz once uzun sicak bir banyo yaparim, sonra bana verecekleri kiyafetleri giyerim, gemide guzel fistiklar da vardir bi tanesini ayarlarim yemege davet ederim, butun gece sarap icer dans ederiz sonra benim kamarama gideriz, sonra opusmeye baslariz onu yavas yavas soyarim veeeeeee...."

    Derken adam birden sertlestigini farketmis, elini boxer'indan iceri sokmus ve kahkahayi basmis: -"HAHAHAHAAAA... KANDIRDIIIM GEMI FALAN YOKTUUUUU KANDIRDIIIIIIIIM"

     

    ------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------
    -----------------------------------------------------------------

    Anne ve baba çocukları anlamasın diye sevişmeye "çamaşır yıkama" demişler. Yani sevişmek istediklerinde çamaşır yıkayalım mı diyorlarmış.

    Bir gün baba oğlunu çağırmış ve "git anana sor bakalım çamaşır yıkayacakmıymış" demiş. Oğluda gitmiş ve sormuş. Annesi "olmaz oğlum git babana söyle bugün yorgunum" demiş.

    Ertesi gün adam bir daha oğlunu çağırmış ve anana git sor demiş.
    Anne yine aynı cevabı vermiş.

    Ondan sonraki gün anne oğlunu çağırmış. "Git babana söyle bugün çamaşır yıkayabiliriz" demiş. Oğulda gitmiş babasına sormuş.

    Babası "yok oğlum olmaz anana söyle ben çamaşırları elde çitiledim" demiş.

    ------------------------------
    ------------------------------------
    --------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------

    Köyün birinde aga oglunu evlendirmeye karar verir. Ama Oglunu bir türlü ikna edemez.

    Babasinin israrlari karsisinda geri adim atmak zorunda kalan genç sartli olarak evlenmeye razi olur. Şarti sudur;

    Evlenecegi kizla önce kendisi görüsecek namus yönünden ikna olursa evlenecektir. Her gittigi kiza fermuarini açar ve "Bu nedir?" diye sorar.

    Kizlar da yarak der. Her defasinda ayni cevabi alan genç evlenmeye razi olmaz. En son gittigi kiza da ayni soruyu sordugunda "pipi" cevabini alinca bu kizin hiç böyle bir sey görmedigini ve namuslu oldugunu düsünerek onunla evlenir ve yilda bir defa ayni soruyu tekrar sorar ve hep ayni cevabi alir. Aradan yillar geçer ve bir gün dayanamayip ayni soruyu tekrar sorar.

    Yine ayni cevabi alinca dayanamaz ve bagirarak bunun pipi olmadigini yarak oldugunu söyler.

    Kiz hemen cevabi yapistirir.

    -"SEN YARAK GÖRMEMISSIN.YARAK DEDİĞİN MUHTAR'IN OGLUNUNKİ GIBI OLUR!.."

    ------------------------
    ---------------------------------
    -------------------------------------------------------------

    2. Dunya Savasinda 2 yahudi almanlara esir olmustur.Bunlardan biri digerine kendilerine ne yapacaklarini sorar.O da baslar anlatmaya "
    2 ihtimal var ya bizi oldururler yada esir kampina yollarlar.
    Oldururseler sorun yok kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna dizilriz ya da gaz odasinda olduruluruz.
    Kursuna dizilirsek sorun yok gaz odasina gidersek 2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kagit.
    Sabun yaparlarsa sorun yok kagit yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kagidi oluruz yada tuvalet kagidi.
    Gazete kagidi olursak sorun yok tuvalet kagidi olursak iste o zaman boku yedik".

     


    --------------------------------------------
    ------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------

    Arabin biri türk kizina asik olmus, sonra turk arkadasina onunla evlenmek için ne yapmasi gerektigini sormus;

    Türk arkadasi araba :

    -"Öncelikle kendine entarinin altindan giymek için bir kilot diktir, sonrada kizi gidip ailesinden iste" demis, Arap kendine bes metrelik kumas almis, iki metresiyle kilot diktirmis, üç metresinide evde birakmis ve kizi istemeye gitmis.

    Arabin heyecandan çisi gelmis ve tuvalete gitmis, kilodu tuvalette unutmus, disari çikip koltuga bacaklarini açarak yayilmis.Kiz kahveleri tutarken

    -"Aman tanrim!" deyip elindekileri düsürmüs.

    Arap gülerek cevap vermis :

    -"Çok mu begendin üç metreside evde."

    ------------------------------------------
    -----------------------------------------
    -----------------------------------------------------------

 
ESMER  
   
ÜZÜMLÜ  
  dağından güneş aşıyor
üzümlü karakoluna mermi yağıyor
yaklaşan her canlıya mezar oluyor
neyini anlatayım üzümlü senin

bayrak tepe dedikleri askeriye değil
her tarafı terör yatağı
dalgalanıyor türkün bayrağı
neyini anlatayım üzümlü senin

kuzeyi ırak güneyi iran
her tarafı kokar barut kan
kurşunlar yağıyor burada
neyini anlatayım üzümlü senin

birgün duyulursa ölüm haberim
toprağa saçılır kanlı bedenin
ibret olsun benim kaderim
neyini anlatayım üzümlü senin

lanet okuyorum doğduğum güne
mutlu olmak hakkım olsa bile
ölüm soğuk ama kaçılmıyor
ne kadar pişman olursan ol diyor
neyini anlatayım üzümlü senin
 
BEDDUA  
  Sana her gece dua ediyorum
Sevdiğim için değil,beter olasın diye
Allahımdan bir tek şey diliyorum bana çektirdiğin acıları sanada çektirsin diye,;
Geceleri göz yaşlarının yaş olarak değil kan olarak akmasını istiyorum
Benden gittiğine bir gün pişman olacaksın,
Çünkü benden çok seveni sen istesende asla bulamazsın
Pişman olacaksın aşk yolunda bir tek ben değil sende bir gül gibi solasın sende benim yandığım gibi yanasın sen de benim gibi her gece göz yaşı akıtasın
SENİN GİBİ KALP KIRINLAR BU DÜNYADA YAŞAMASIN KAYBOLSUN
Nefretlerim teker teker kaybolsun....

-----------------------------------
-----------------------------------
NEFRET

ayrıldık işte sevgilim seninle
herşeyi unutmak mümkünmü sence
hiç yoktan bu aşkı bitirdik diye
anılar pişmanlık getirmezmi bize

sen bir zalime ben bir zalime
düşmezmi kalbimiz binbir derlere
tertemiz aşkımıza kıydık diye
bundan sonra kader gülermi bize

anılar yolumuzu kezmezmi bizim
pişmanlık kapımızı çalmazmı bizim
bu aşkı siz nasıl yıktınız diye
hatıralar içimizi yakmazmı bizim
---------------------------------------
senden istediğim sadece sevgiydi.
sevdin ama belli etmedin.
oysa ki ben ilgi istedim
beni her görüşünde
sevgini hissettirmeni istedim
sen bunların hiç birii yapamadın.
bundan sonra hayatımdan ne sen varsın
nede kalbimdeki aşkın
ben seni çoktan unuttum
ama sen beni unutamayacaksın
istesende unutamayacaksın
 
AYRILIK  
  Bir günün akşamüstüydü beni bırakıp gittiğin gün batımında sağanak
şekilde yağan yağmurun sesi beni rahatlatırken
senin söylediklerinde kulaklarımda yankılanıyordu... Herkes yağmurun
keyfini sürerken sen beni terk etmiştin
ne çaresiz ne yalnız kalmıştım değil mi?? Oysa ne çok sevmişim seni,
kendimi yalan sözlerle avuturken nasılda aşık olmuşum sana... Şimdi
yoksun yanımda, unuttun belki beni bugün ayrılığımızın ilk günü ama sen
ne kadar da çabuk sildin beni ben yine boynu
bükük kaldım, artık yalan sözler avutmuyor beni, inandıramıyorum
kendimi her günün akşamüstü, her güneşin battığı vakit tekrar
yaşıyorum seni... Yalnızlığın bu kadar zor olduğunu hiç tahmin
edememiştim... Terk edilmenin mi yoksa yalnız kalmanın mı acısı vardı
içimde?? Şimdi kim dinleyecek beni? Kim tutacak ellerimden?? Hayata
nasıl tekrar tutunacağım?? Şimdi düşünüyorum da ben seni
bu kadar çok düşünürken sen beni hatırlıyor musun hiç?? Sen benim
beynimi bu kadar meşgul ederken ben senin aklına
Geliyor muyum? Eğer ki bir gün, bir an aklına gelirsem sana
söylediklerimi hatırla... ''Ben senin yalnızlığını paylaşmak istiyorum,
yaslanmak istediğinde bi omuz olabilmek, sıcak bir el uzatabilmek
istiyorum...'' Sonra istersen sil beni aklından
ama sıcak bir ele hasret kaldığında, her yağmurlu günde, kendini
çaresiz hissettiğin her anda hatırla beni hatırla ve düşün
ben kaybettiğim sen içinde bu kadar çok şey kazanmışken sende
kaybettiğin şu koca aşka yan.!

Ama her şeye rağmen mutlu ol ve kimsenin seni üzmesine izin verme
eğer ki gittiğin yolda bir gün tek kalırsan arkanı dön ve bak
işte orada ben varım...
-----------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------

Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok.
Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,
seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım,
sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım,
kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda...

Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz
ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum,
imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk gibi
isteklerimi bastıramıyorum... Çalmayan telefonuma elim gidiyor,
sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum... Bende olan seni,
hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...

İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!
Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı...
Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım
anılarım dışında... Isınabilmek için onlara sarılıyorum...
Anlamsız ve cevapsız sorular hıhzırca sırıtıyor, ben görmemeye
çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı...
Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç desem kapatacaksın
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım
falıma... Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş
itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil...
Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı,
kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini,
sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi,
dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
hiç niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum...

Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi
ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş
gibi geliyor... Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi
bana...
Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde,
gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi...
Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda degilsin ki?
Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana...
Gittin! Belki de hiç gelmemiştin ben, geldiğini sandım... Ayak uyduramadım
yorgunluğuna... Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım...

Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın;
dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da imkânsızın oldum...
Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum... İnanamadığın, Yenemediğin,
üzerinden atlayamadığın korkuların oldum... Ağladığın, bağırdığın ya da
sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum...
Yüreğindeki kadın ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan
bir anı oldum... Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak
isterken
belki de hiçbir şeyin oldum... Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?
Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim...
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?

Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan
ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini,
öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum...
Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların
sonunda olması acıtıyor içimi... Suskunluğun en büyük silahındı,
suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak...

Söylesene unutulmak kime yakışıyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor ...

Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
sende daha güzel duruyor... Görüyorsun işte, aşk'a ve sana ihanet etmiyorum.
benim kırgınlığım aşk'a... Sen üstüne alındın...

 
ELALEM CÜZDANINI KOYAR BEN YÜREĞİMİ KOYDUM Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol